Kampanya fiyatından satılmak üzere 100 adetten fazla stok sunulmuştur.
İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
İçinizde bilmediğiniz bir sanatçı vardır.
Eğer biliyorsanız, evrenin başlangıcından beri biliyorsanız hemen evet deyin.
Mevlana Celaleddin Rumi Her çocuk bir sanatçıdır.
Sorun, büyüdükten sonra da sanatçı olarak kalabilmektir.
Pablo PicassoSanatın süreç olduğunu anımsayın.
Süreç eğlenceli olmalıdır.
"Tek varış vardır, o da yolculuğun kendisidir" sözü bizim için "Yaratıcı çalışmamız aslında zaman içinde kendini göstermekte olan yaratıcılığımızın kendisidir" şeklinde algılanmalıdır.
Eğer yazarak, resim yaparak, şarkı söyleyerek, oyunculuk yaparak, yöneterek daha mutlu oluyorsanız Allah aşkına bunu yapın.
Yaratan bizi yaratıcı yaptı.
Yaratıcılığımız Tanrı'dan gelen bir hediyedir.
Onu kullanarak biz de Tanrı'ya hediyemizi göndeririz.
Yaratıcılığın merkezinde gizem vardır.
Ve aynı zamanda şaşırtıcı şeyler.
Yaratıcı olmak istiyorum dediğimiz zaman sıklıkla, üretken olabilmeyi istiyorum demeye çalışıyoruz.
Yaratıcı olmak zaten üretici olmak demektir ama yaratıcı süreç ile işbirliği yaparak, onu zorlayarak değil.
Fikir oluşturmak ekmek pişirmeye benzer.
Bir fikrin kabarmaya ihtiyacı vardır.
Eğer başta onu aşırı kurcalarsanız, sürekli kontrol ederseniz kabarmaz.
Pişmekte olan bir ekmek veya bir kek, fırının karanlığında ve güvenli ortamında uzun süre kalmak durumundadır.
Fırını zamanından önce açın, ekmek çöker veya kekin ortasında, tüm buhar kaçıp gittiği için bir delik oluşur.
Yaratıcılığın saygın bir suskunluğa ihtiyacı vardır.
En iyi fikirlerin bu şekilde çıktığı bir gerçektir.
Bırakın onlar karanlık ve gizem içinde gelişsinler.
Bilincimizin çatısında oluşsunlar.
Sayfaya damlacık halinde düşsünler.
Bu yavaş ve görünürde gelişigüzel damlamaya güvendiğimizde bir gün aniden "İşte, demek bu imiş!" diye şaşırabiliriz.