Kampanya fiyatından satılmak üzere 10 adetten fazla stok sunulmuştur.
Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Bazen ihtimaller kaybolur, yağmur başlar ve sokak sessizleşir ama Yankı’nın umudu, bir sarmaşık gibi sessizce büyür.
Saliha Demir’in hem yazıp hem resimlediği, içtenliği ve heyecanının her satıra yansıdığı bu hikâye, şefkatli evreni ve duygu dolu üslubuyla kalbinizin ortasına yerleşecek.
Tekerlekli sandalyesiyle dünyayı penceresinden izleyen Yankı’nın hayal gücü, gündelik yaşamı âdeta bir tiyatro sahnesine dönüştürecek.
Böylelikle okurlar da renkli düşlerde ağırlanacaklar.
“Yarınki İhtimaller Kutusu”nda misafir olan tahminlerle merak duygusunun tadına varırken, Yankı’nın yaratıcı fikirleriyle bir gizemin adım adım çözülmesine de tanık olacaklar.
Küçük anların nasıl yankılı hayallere dönüştüğünü zarif bir dille okumak isteyenler, buyurun, kutu şimdi sizin ellerinizde.
*** Yankı’nın dünyası, odasının penceresinden başlar
Her umut, “Yarınki İhtimaller Kutusu”na atılan küçük bir kâğıtta yaşamaya başlar.
Yarın pencereyi tıklatıyor, birlikte açalım mı? Tema: Kim olduğumuz Kavramlar ve Anahtar Sözcükler: Oyun, Sokak oyunları, YETENEKLERİMİZİ TANIYORUZ, SAĞLIĞIM VE GÜVENLİĞİM, Doğa, Çocuk kültürü, İletişim, Kendini tanıma, Gözlem, Bakış açısı, Olumlu düşünme, Hayal gücü Tutum ve Değerler: Merak, Yaratıcılık, İstekli olma, Saygı, Sevgi Profil Öğeleri: Duyarlı, Dönüşümlü düşünen 8+ yaş/ 2-3-4. Sınıf KİTAPTAN Radyonun sesiyle uyandı.
Çalan neşeli müzik, yeni günün habercisiydi.
Bu kez akşam yazdığı dizelerle ona eşlik etti: Yankı’nın masası, Sayısız hayale açılan bir kapı.
Üzerinde çeşit çeşit notlar, Rengârenk resimler, Bilmeceler, şifreler.
Kaleminden dökülür, Yarınki ihtimaller… İşte Yankı, kendi şarkısıyla uyanmıştı… *** Yankı artık kalemini seçmiş, not kâğıtlarını çıkarmış, oyun adlarını yazmaya başlamıştı.
Topu önceden görmek işini kolaylaştırdı.
Topla oynanan oyunları tek tek sıraladı kâğıtlara: yakantop, on pas, renkli istop, renksiz istop, top sektirme… O yazarken çocuklar top dikme yarışı yapıyorlardı.
Ebe seçilecekti.
Bu sırada uzun boylu olanları topu öyle yukarıya fırlattı ki… Top karşı evin arkasına geçti, artık görünmüyordu.
Yankı da yazdığı bütün ihtimalleri kutuya kaldırdı.
*** Sabah olmuştu.
Gün pencereden sızan hafif yağmur kokusuyla başlamıştı.